BlackRose
Kayıtlı Üye
- 8 Haz 2023
- 1,986
- 666
ALMANCI (240 sayfa)
Son cümlesi; ‘’Can bedenden çıkınca değil, umudunu kaybedince ölürmüş insan’’ diye biten roman gerçekten insana yeni bir yaşam yolu çizme olasılığı sağlayabilecek sözcük ve cümlelerle dolu.
Bu Yılmaz Ali'nin okuduğum ilk kitabı. Yıllar önce çalışmak için babasının da pek rızası olmadan Almanya’ya giden bir Anadolu delikanlısının başından geçen olaylar, akıcı bir dille kaleme alınmıştır. Olayların seyri, geçişleri, yaşanılmış veya yaşanılası olaylar ustalıkla harmanlayarak okurlarının beğenisine sunulmuştur.
Yarım asırdan daha fazla Almanya’da kalan ve biriktirdiği paralar ile evler, apartmanlar almasına rağmen babasının öldüğünü üç hafta sonra tesadüfen öğrenen; annesinin, babasının mezarını çocuklarının yaptırdığından bile haberi olmayan, romanın baş kahramanı Cevdet Bey’in eşi ve dört çocuğu ile zaman zaman yaşadığı çelişkiler…
Yaşı, yetmişlere merdiven dayadığında; yaşama, olaylara, dünyaya bakış açısı değişen romanın baş kahramanı Cevdet Bey, kiracısı dul bir bayanla olan yarı kadar da platonik aşkının, kıskançlığının da etkisiyle trafik kazası geçirip yarı felçli olarak hastane de yatışı, çocukları, torunları ile olan ilişkileri, kendisinin yaşama dair yaptığı hataları ve çocuklarının da kendi düştüğü hatalara düşmemesi için yaptığı uyarılar.
Keşkelerin kitabı; ‘’Almancı’’ adlı romanını severek okudum. İnsanın yaşamına yeni felsefi bir bakış açısı da katabileceği olasılığını da göz önünde bulundurarak okumanızı tavsiye ederim.
Son cümlesi; ‘’Can bedenden çıkınca değil, umudunu kaybedince ölürmüş insan’’ diye biten roman gerçekten insana yeni bir yaşam yolu çizme olasılığı sağlayabilecek sözcük ve cümlelerle dolu.
Bu Yılmaz Ali'nin okuduğum ilk kitabı. Yıllar önce çalışmak için babasının da pek rızası olmadan Almanya’ya giden bir Anadolu delikanlısının başından geçen olaylar, akıcı bir dille kaleme alınmıştır. Olayların seyri, geçişleri, yaşanılmış veya yaşanılası olaylar ustalıkla harmanlayarak okurlarının beğenisine sunulmuştur.
Yarım asırdan daha fazla Almanya’da kalan ve biriktirdiği paralar ile evler, apartmanlar almasına rağmen babasının öldüğünü üç hafta sonra tesadüfen öğrenen; annesinin, babasının mezarını çocuklarının yaptırdığından bile haberi olmayan, romanın baş kahramanı Cevdet Bey’in eşi ve dört çocuğu ile zaman zaman yaşadığı çelişkiler…
Yaşı, yetmişlere merdiven dayadığında; yaşama, olaylara, dünyaya bakış açısı değişen romanın baş kahramanı Cevdet Bey, kiracısı dul bir bayanla olan yarı kadar da platonik aşkının, kıskançlığının da etkisiyle trafik kazası geçirip yarı felçli olarak hastane de yatışı, çocukları, torunları ile olan ilişkileri, kendisinin yaşama dair yaptığı hataları ve çocuklarının da kendi düştüğü hatalara düşmemesi için yaptığı uyarılar.
Keşkelerin kitabı; ‘’Almancı’’ adlı romanını severek okudum. İnsanın yaşamına yeni felsefi bir bakış açısı da katabileceği olasılığını da göz önünde bulundurarak okumanızı tavsiye ederim.