BlackRose
Kayıtlı Üye
- 8 Haz 2023
- 1,986
- 666
Ülkemizde bir öfke toplumu haline geldik.
Yanlış siyasetin kötü sonucudur bu…
İnsanlarımızı “Bizden olanlar” “Bizden olmayanlar” diye karşıt gruplara ayırdılar…
Karpuz gibi bölündük!
Neredeyse birbirimizi yiyeceğiz!
“Büyük” denilen siyaset adamlarımız bunu beğeniyor mu?
Neden sert, haşin, zehir zemberek sözlerle milletin huzuru dinamitleniyor?
Neden huzur içinde yaşamıyoruz?
Aslında hayat o kadar kısa ki… Değer mi tüm zamanları kavga ile geçirmeye?
★★★
Bir zamanlar doğuda, akıllı ve bilgili bir hükümdar varmış. Her şeyi bilmek isteyen bu hükümdar bir gün tüm vezirlerini huzuruna çağırmış ve:
“Bana dünyadaki bütün milletlerin tarihini yazın. Geçmişte nasıl yaşadıklarını, yaptıkları savaşları, eğitimlerini, sanatlarını anlatın”diyerek eklemiş:
“Size bunu hazırlamanız için 5 yıl süre veriyorum.”
Vezirler “Emredersiniz” diye huzurdan ayrılıp, memleketteki en akıllı, en bilgili insanları bir araya toplamışlar…
★★★
5 yıl sonra vezirler sarayda huzura çıkmış:
“Ulu hükümdarımız, dileğinizi, yerine getirdik. Dışarıya bakarsanız bu isteğinizin mükemmel bir şekilde karşılandığını görürsünüz.”
Hükümdar dışarıya bakınca gözleri faltaşı gibi açılmış. Sarayın önünde, sonu ufukta kaybolan bir deve kervanı duruyormuş. Her devenin sırtında iki dev heybe ve heybelerin içinde de on büyük cilt kitap varmış.
“Bu nedir yaa?” diye bağırmış hükümdar…
“Bu dünya tarihidir” diye cevap vermiş vezirler… “Emriniz üzerine, bilge kişiler 5 yıl durmadan çalışıp, dünya tarihini ortaya çıkardılar.”
“Ulan benimle alay mı ediyorsunuz?” diye öfkeyle kükremiş hükümdar… “Ömrüm bunların yüzde birini bile okumaya yetmez. Söyleyin, kısa bir tarih yazsınlar! Tüm önemli olayları içersin… Size bir yıl süre veriyorum!”
★★★
Bir yıl sonra yine bir kervan sarayın önünde durmuş… Bu defa kalın kalın kitaplar yirmi devenin sırtındaymış…
Hükümdar yine öfkelenmiş:
“Bugüne kadar tüm ulusların yaşadığı sadece en önemli olayları en kısa şekilde yazmalarını söyleyin onlara!” diye bağırmış…
Akıllı adamların en akıllısı öne çıkarak:
“Bu görevi bana verin. Yarın isteğinize kavuşacaksınız.” demiş.
Hükümdar şaşırarak:
“Yarın mı?” diye sormuş. “Fakat beni aldatıyorsan kelleni kestiririm.”
Bilge kişi “Boynum kıldan incedir” diyerek huzurdan ayrılmış ve ertesi gün elinde ufak bir gümüş kutu ile içeri girmiş:
“Ey yüce hükümdarım… Tüm insanlık tarihinde yaşamış en büyük liderleri ve en önemli olayları burada bulacaksınız” demiş ürkek bir sesle…
Hükümdar kutuyu açmış. Kadife bir kumaş üstünde küçük bir parça parşömen duruyormuş ve sadece bir cümle yazılıymış:
“Doğdular… Yaşadılar… Ve Öldüler.”
“Sayın Turan… Seçim yenilgisinin faturasını Sayın Kılıçdaroğlu'na çıkartan Sayın İmamoğlu önce şuna cevap versin:
Trabzonlu olan İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı olarak, başta kendi memleketi Trabzon olmak üzere bütün Karadeniz bölgesinde mitingler yapıp, insanlarla bire bir temas ettiği halde Karadenizlileroylarını neden AKP'ye ve Erdoğan'a vermiş? Üstelik iktidarın çay alım fiyatını beğenmeyen Rize halkı, fındık alım fiyatını beğenmeyen Giresun ve Ordu halkları adeta ağlarken…
Bütün bunları görmezden gelerek, sebepleri araştırılmadan Kılıçdaroğlu'nu yemeye çalışanlar iyi niyetli olamazlar! İmamoğlu CHP Genel Başkanı olunca mı Karadeniz halkı ona oy yağdıracak?”
Rahmi Turan
Yanlış siyasetin kötü sonucudur bu…
İnsanlarımızı “Bizden olanlar” “Bizden olmayanlar” diye karşıt gruplara ayırdılar…
Karpuz gibi bölündük!
Neredeyse birbirimizi yiyeceğiz!
“Büyük” denilen siyaset adamlarımız bunu beğeniyor mu?
Neden sert, haşin, zehir zemberek sözlerle milletin huzuru dinamitleniyor?
Neden huzur içinde yaşamıyoruz?
Aslında hayat o kadar kısa ki… Değer mi tüm zamanları kavga ile geçirmeye?
★★★
Bir zamanlar doğuda, akıllı ve bilgili bir hükümdar varmış. Her şeyi bilmek isteyen bu hükümdar bir gün tüm vezirlerini huzuruna çağırmış ve:
“Bana dünyadaki bütün milletlerin tarihini yazın. Geçmişte nasıl yaşadıklarını, yaptıkları savaşları, eğitimlerini, sanatlarını anlatın”diyerek eklemiş:
“Size bunu hazırlamanız için 5 yıl süre veriyorum.”
Vezirler “Emredersiniz” diye huzurdan ayrılıp, memleketteki en akıllı, en bilgili insanları bir araya toplamışlar…
★★★
5 yıl sonra vezirler sarayda huzura çıkmış:
“Ulu hükümdarımız, dileğinizi, yerine getirdik. Dışarıya bakarsanız bu isteğinizin mükemmel bir şekilde karşılandığını görürsünüz.”
Hükümdar dışarıya bakınca gözleri faltaşı gibi açılmış. Sarayın önünde, sonu ufukta kaybolan bir deve kervanı duruyormuş. Her devenin sırtında iki dev heybe ve heybelerin içinde de on büyük cilt kitap varmış.
“Bu nedir yaa?” diye bağırmış hükümdar…
“Bu dünya tarihidir” diye cevap vermiş vezirler… “Emriniz üzerine, bilge kişiler 5 yıl durmadan çalışıp, dünya tarihini ortaya çıkardılar.”
“Ulan benimle alay mı ediyorsunuz?” diye öfkeyle kükremiş hükümdar… “Ömrüm bunların yüzde birini bile okumaya yetmez. Söyleyin, kısa bir tarih yazsınlar! Tüm önemli olayları içersin… Size bir yıl süre veriyorum!”
★★★
Bir yıl sonra yine bir kervan sarayın önünde durmuş… Bu defa kalın kalın kitaplar yirmi devenin sırtındaymış…
Hükümdar yine öfkelenmiş:
“Bugüne kadar tüm ulusların yaşadığı sadece en önemli olayları en kısa şekilde yazmalarını söyleyin onlara!” diye bağırmış…
Akıllı adamların en akıllısı öne çıkarak:
“Bu görevi bana verin. Yarın isteğinize kavuşacaksınız.” demiş.
Hükümdar şaşırarak:
“Yarın mı?” diye sormuş. “Fakat beni aldatıyorsan kelleni kestiririm.”
Bilge kişi “Boynum kıldan incedir” diyerek huzurdan ayrılmış ve ertesi gün elinde ufak bir gümüş kutu ile içeri girmiş:
“Ey yüce hükümdarım… Tüm insanlık tarihinde yaşamış en büyük liderleri ve en önemli olayları burada bulacaksınız” demiş ürkek bir sesle…
Hükümdar kutuyu açmış. Kadife bir kumaş üstünde küçük bir parça parşömen duruyormuş ve sadece bir cümle yazılıymış:
“Doğdular… Yaşadılar… Ve Öldüler.”
Hukukçu okurumun İmamoğlu sorusu!
Okurlarımdan aynı konuda çok soru geliyor. Fikir vermek için bunlardan birini sizlerle paylaşmak istiyorum. Okurum Avukat Turgut Tümer'in mesajı şöyle:“Sayın Turan… Seçim yenilgisinin faturasını Sayın Kılıçdaroğlu'na çıkartan Sayın İmamoğlu önce şuna cevap versin:
Trabzonlu olan İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı olarak, başta kendi memleketi Trabzon olmak üzere bütün Karadeniz bölgesinde mitingler yapıp, insanlarla bire bir temas ettiği halde Karadenizlileroylarını neden AKP'ye ve Erdoğan'a vermiş? Üstelik iktidarın çay alım fiyatını beğenmeyen Rize halkı, fındık alım fiyatını beğenmeyen Giresun ve Ordu halkları adeta ağlarken…
Bütün bunları görmezden gelerek, sebepleri araştırılmadan Kılıçdaroğlu'nu yemeye çalışanlar iyi niyetli olamazlar! İmamoğlu CHP Genel Başkanı olunca mı Karadeniz halkı ona oy yağdıracak?”
Rahmi Turan