Rhea
Kayıtlı Üye
- 8 Eki 2023
- 530
- 174
Gerçek Adı : Ahmet Kutsi Karadoğan
Doğum Tarihi : 16 Mart 1973
Anne adı Hatice, baba adı Şinasi'dir. Lise yıllarında yakın çevresinin "sesin güzel" uyarılarını önemseyen ve şan dersi alan Kutsi, 2000 yılında Erol Köse Production tarafından ilk albümü "Aşk Payını Aldı"yı çıkararak büyük bir ünvan kazandı. Uzun bir ara veren ve bu arada çok iyi şarkılar yapan Kutsi, 2005 yılında Erol Köse Production tarafından "Sana Ne" albümünü çıkartı.
Bir kız kardeşi olan Kutsi, Ayrancı Lisesi'ni bitirmiştir. En sevdiği eşyası ise gitarıdır.
Albüm:SaNaNe
01 Sana Ne
02 Maktul
03 Neden Neden
04 Aşkın Gururu
05 Ankara
06 Geçer
07 Bomboşum Buralarda
08 Canın Sağolsun
09 Doğum Günü
10 Derdini Söyle Bana
11 Ağlama Kalbim
12 O Sen Olamazsın
13 Hançer
14 Maktul (akustik version)
15 Canın Sağolsun (akustik version)
16 Geçer (akustik version)
Beş yıl önce Ankara'dan İstanbul'a gelip müzik piyasasına atıldın. Ne gibi zorluklar yaşadın başlangıçta?
İstanbul çok büyük ve karışık bir şehir. Bu bile başlı başına bir zorluktu... Allah'a şükür çevremde hep müzisyen arkadaşlarım vardı ve Erol Köse beni hep destekledi. Birçok müzisyen zor dönemler geçirmiştir. Tozlu bir yatakta da yatmışızdır, lüks bir otelin suitinde de kalmışızdır. Kesinlikle ben ne oldum durumunu yaşamamalı.
Müziğe nasıl başladın? Konservatuvarlı mısın?
Alaylıyım... Sesimin güzel olduğunu herkes söylüyordu. Ben de gidip şan hocasından ders aldım. 15 yıldır müzikle iç içeyim, birçok yerde sahneye çıktım. Hep bir gitarım olsun istiyordum. Ama öğrenciydim ve bir türlü param çıkışmıyordu. Ankara'da gitar satan bir mağaza vardı, önünden her geçtiğimde takılıp kaldığım bir gitar dururdu vitrininde... Çok da pahalıydı. 400 bin liraydı ve bu 1988 yılında iyi bir paraydı, yani almam mümkün değildi. Bir gün Kızılay'a indim, bir arkadaşımın bankada işi vardı. Onu beklerken Kazı Kazan satın aldım. Bana 500 bin lira çıktı. Hemen gidip gitarı satın aldım. Müziğe de öyle başladım.
İstanbul'a gelir gelmez albüm yapabildin mi?
Bu konuda şanslıydım. Erol Köse'yle şubat ayında tanıştık, eylül ayında İstanbul'a gitarımı alıp geldim. Gelir gelmez de stüdyoya girdim.
İlk albümle ikincisi arasında neden 5 yıl var?
Albüm en sevdiğim şarkılardan oluşsun diye hep daha iyisini bekledim.
Tam adını duyurmuşken ortadan kaybolmak, ciddi bir risk değil mi?
Bir sanatçının repertuvarının kötü olması, bence daha büyük risk. İyi şeyler yaparsanız insanlar sizi unutmuyor.
KutsiBaşka sanatçılara da beste verdin bu arada ama...
Nalan'a 'Adresi Biliyorsun'u verdim. Petek Dinçöz'ün yeni albümünde 'Doğum Günü' adlı şarkım var, ayrıca düet de yaptık. Hülya Avşar'ın yeni çıkacak albümünde 'Ankara' diye bir bestem var. Berksan'a da şarkı verdim.
Şarkını verdikten sonra pişmanlık duyduğun oldu mu hiç?
Doğum Tarihi : 16 Mart 1973
Anne adı Hatice, baba adı Şinasi'dir. Lise yıllarında yakın çevresinin "sesin güzel" uyarılarını önemseyen ve şan dersi alan Kutsi, 2000 yılında Erol Köse Production tarafından ilk albümü "Aşk Payını Aldı"yı çıkararak büyük bir ünvan kazandı. Uzun bir ara veren ve bu arada çok iyi şarkılar yapan Kutsi, 2005 yılında Erol Köse Production tarafından "Sana Ne" albümünü çıkartı.
Bir kız kardeşi olan Kutsi, Ayrancı Lisesi'ni bitirmiştir. En sevdiği eşyası ise gitarıdır.
Albüm:SaNaNe
01 Sana Ne
02 Maktul
03 Neden Neden
04 Aşkın Gururu
05 Ankara
06 Geçer
07 Bomboşum Buralarda
08 Canın Sağolsun
09 Doğum Günü
10 Derdini Söyle Bana
11 Ağlama Kalbim
12 O Sen Olamazsın
13 Hançer
14 Maktul (akustik version)
15 Canın Sağolsun (akustik version)
16 Geçer (akustik version)
Beş yıl önce Ankara'dan İstanbul'a gelip müzik piyasasına atıldın. Ne gibi zorluklar yaşadın başlangıçta?
İstanbul çok büyük ve karışık bir şehir. Bu bile başlı başına bir zorluktu... Allah'a şükür çevremde hep müzisyen arkadaşlarım vardı ve Erol Köse beni hep destekledi. Birçok müzisyen zor dönemler geçirmiştir. Tozlu bir yatakta da yatmışızdır, lüks bir otelin suitinde de kalmışızdır. Kesinlikle ben ne oldum durumunu yaşamamalı.
Müziğe nasıl başladın? Konservatuvarlı mısın?
Alaylıyım... Sesimin güzel olduğunu herkes söylüyordu. Ben de gidip şan hocasından ders aldım. 15 yıldır müzikle iç içeyim, birçok yerde sahneye çıktım. Hep bir gitarım olsun istiyordum. Ama öğrenciydim ve bir türlü param çıkışmıyordu. Ankara'da gitar satan bir mağaza vardı, önünden her geçtiğimde takılıp kaldığım bir gitar dururdu vitrininde... Çok da pahalıydı. 400 bin liraydı ve bu 1988 yılında iyi bir paraydı, yani almam mümkün değildi. Bir gün Kızılay'a indim, bir arkadaşımın bankada işi vardı. Onu beklerken Kazı Kazan satın aldım. Bana 500 bin lira çıktı. Hemen gidip gitarı satın aldım. Müziğe de öyle başladım.
İstanbul'a gelir gelmez albüm yapabildin mi?
Bu konuda şanslıydım. Erol Köse'yle şubat ayında tanıştık, eylül ayında İstanbul'a gitarımı alıp geldim. Gelir gelmez de stüdyoya girdim.
İlk albümle ikincisi arasında neden 5 yıl var?
Albüm en sevdiğim şarkılardan oluşsun diye hep daha iyisini bekledim.
Tam adını duyurmuşken ortadan kaybolmak, ciddi bir risk değil mi?
Bir sanatçının repertuvarının kötü olması, bence daha büyük risk. İyi şeyler yaparsanız insanlar sizi unutmuyor.
KutsiBaşka sanatçılara da beste verdin bu arada ama...
Nalan'a 'Adresi Biliyorsun'u verdim. Petek Dinçöz'ün yeni albümünde 'Doğum Günü' adlı şarkım var, ayrıca düet de yaptık. Hülya Avşar'ın yeni çıkacak albümünde 'Ankara' diye bir bestem var. Berksan'a da şarkı verdim.
Şarkını verdikten sonra pişmanlık duyduğun oldu mu hiç?